DEVAM: 30. Bir Kişinin
Ezan Okuyup Başkasının Kamet Getirmesi
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
عُمَرَ بْنِ
غَانِمٍ عَنْ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ زِيَادٍ
يَعْنِي
الْأَفْرِيقِيَّ
أَنَّهُ
سَمِعَ زِيَادَ
بْنَ
نُعَيْمٍ
الْحَضْرَمِيَّ
أَنَّهُ
سَمِعَ
زِيَادَ بْنَ
الْحَارِثِ
الصُّدَائِيَّ
قَالَ لَمَّا
كَانَ
أَوَّلُ
أَذَانِ
الصُّبْحِ
أَمَرَنِي
يَعْنِي
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَأَذَّنْتُ
فَجَعَلْتُ
أَقُولُ
أُقِيمُ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ فَجَعَلَ
يَنْظُرُ
إِلَى
نَاحِيَةِ
الْمَشْرِقِ
إِلَى
الْفَجْرِ
فَيَقُولُ
لَا حَتَّى إِذَا
طَلَعَ
الْفَجْرُ
نَزَلَ
فَبَرَزَ ثُمَّ
انْصَرَفَ
إِلَيَّ
وَقَدْ
تَلَاحَقَ أَصْحَابُهُ
يَعْنِي
فَتَوَضَّأَ
فَأَرَادَ
بِلَالٌ أَنْ
يُقِيمَ
فَقَالَ لَهُ
نَبِيُّ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِنَّ أَخَا
صُدَاءٍ هُوَ
أَذَّنَ
وَمَنْ
أَذَّنَ فَهُوَ
يُقِيمُ
قَالَ
فَأَقَمْتُ
Ziyad b. el-Harisi
es-Sudai demiştir ki: Sabah ezanının ilk (vakti) girince Nebiyy-i Ekrem
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana emir verdi, ben de ezan okudum ve ya
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İkamet de edeyim mi? deyince
doğu tarafına doğru, sabahın doğuşunu gözetlemeye başladı, "hayır"
dedi. Sabah olunca (devesinden) indi, abdest bozduktan sonra (namaza
hazırlanan) arkadaşlarının (arasına) katıldı. Yani abdest aldı. Bilal ikamet
etmek isteyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O'na, "Ezanı
Suda'lı (Ziyad b. Haris) okudu. Ezanı kim okursa ikameti de o eder"
buyurdu. Bunun üzerine ikameti de ben ettim.
Diğer tahric: Tirmizî,
salat; İbn Mace, ezan; Ahmed b. Hanbel IV, 169.
AÇIKLAMA: Hadis-i şerifte
ravinin ismi "Suda'nın kardeşi" şeklinde geçmektedir, fakat biz onu
"Suda'lı" diye terceme etmeyi daha uygun bulduk. Suda' Yemen'de bir
kabiledir. İnsan mensub olduğu kabilenin kardeşi sayıldığı için Resul-ü Ekrem
(S.A.V.) bu raviden "Suda'nın kardeşi" diye bahsetmiş ve bir
kabilenin fertleri arasında bulunan fıtri kardeşlik duygusunu ifade
buyurmuştur.
Metinden
anlaşıldığına göre sabah ezanının vakti girince orada Hz. Bilal hazır
bulunmadığından Hz. Nebi o anda orada hazır bulunan Ziyad b. Haris (r.a.)'e
ezan okumasını emretmiştir. Bu emri yerine getiren Ziyad (r.a.) ikamet etmek
için Hz. Nebi'den izin istemişse de buna hemen izin vermeyerek ortalığın
aydınlanmasını beklemeye başlamıştır. Biraz sonra Hz. Nebi abdestini tazeleyip
gelmiş, tam o sırada Hz. Bilal (r.a.)'in ikamet etmek istediğini görünce buna
müsaade etmemiş, ikametin, ezan okuyanın hakkı olduğunu ifade buyurmuştur.
Ancak bu hususta mezheblerin delilleri ve görüşleri farklıdır. Nitekim 512.
hadiste izah edildi.
Bu
hadisten "Ezanı okuyanın ikamet etmesi, başkasının ikamet etmesinden daha
evladır" hükmü çıkarılır.